Çocuklarda kusma, mide içeriğinin ağız yoluyla istemsiz ve kuvvetli bir şekilde dışarı atılması durumudur. Anne babalar için sıkça endişe kaynağı olan bu belirti, miniklerin sağlığıyla ilgili önemli ipuçları taşıyabilir. Özellikle ateşsiz kusmak veya gece uykudan uyanıp kusmak gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilen bu durum altında yatan nedenlerin çeşitliliğini gösterir. Bu nedenle çocuklarda gözlemlenen her türlü kusma, dikkatli bir yaklaşım gerektirir ve ebeveynlerin bilinçli olması önem taşır. Çocuğum sürekli kusuyor endişesi oldukça yaygındır ve bu durumun ardındaki olası etkenlerin anlaşılması önemlidir.

Çocuklarımızın sağlıklı geleceği bugünden başlar. Yenidoğan bakım ve takibi, 0-18 yaş arası çocuk hastalıkları ve takibi, büyüme ve gelişim gerilikleri, tüm çocuk enfeksiyon hastalıkları, ergen değerlendirmesi ve takibi, alerjik hastalıklar, beslenme ve uyku sorunları ile ilgili randevu almak için iletişime geçebilirsiniz.

Çocuklarda Kusma Nedir ve Neden Bu Kadar Önemlidir?

Çocuklarda kusma, mide içeriğinin güçlü bir refleksle dışarı atılması eylemidir. Vücudun zararlı olabilecek maddeleri dışarı atma çabası gibi doğal bir savunma mekanizması olabilse de özellikle küçük çocuklar ve bebekler için bazı riskler taşır. En önemlisi, kusmayla birlikte vücuttan sadece sıvı değil aynı zamanda sodyum, potasyum gibi hayati önem taşıyan elektrolitler de kaybedilir. Bu durum dehidratasyon dediğimiz vücudun susuz kalmasına yol açabilir. Bebeklerin ve küçük çocukların vücutlarındaki sıvı dengesi yetişkinlere göre daha hassas olduğu için, dehidratasyona daha çabuk girebilirler. Ciddi sıvı ve elektrolit kaybı, çocuğun genel durumunu hızla etkileyebilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir. Bu nedenle çocuklarda kusma durumu her zaman dikkatle izlenmelidir.

Çocuklarda Kusma Nasıl Oluşur ve Hangi Türleri Vardır?

Kusma, beyin sapımızda bulunan ve “kusma merkezi” olarak adlandırılan bir bölgenin uyarılmasıyla tetiklenen karmaşık bir reflekstir. Bu merkez, pek çok farklı yerden sinyal alabilir. Örneğin midenin veya bağırsakların gerilmesi, kandaki bazı ilaçlar veya toksinler, iç kulaktaki denge sisteminin uyarılması (mesela arabada giderken) veya bazen güçlü duygusal tepkiler bile kusmayı başlatabilir.

Çocuklarda kusma, görünüşüne ve süresine göre farklı şekillerde karşımıza çıkabilir:

Akut Kusma: Genellikle aniden başlar ve kısa sürer, çoğunlukla 24 ila 48 saat içinde düzelir. Viral mide-bağırsak enfeksiyonları (gastroenterit) veya gıda zehirlenmesi en sık görülen nedenlerdendir.

Kronik Kusma: Belirtiler daha uzun bir süre, yani birkaç gün veya hafta boyunca devam eder. Kusma genellikle daha az miktarda ve daha seyrek olabilir. Altta yatan nedenler arasında peptik ülser, bazı gıda alerjileri veya reflü hastalığı gibi durumlar olabilir. Eğer çocuğum sürekli kusuyor diye düşünüyorsanız, bu durumun bir uzman tarafından değerlendirilmesi önemlidir.

Döngüsel Kusma: Belirli aralıklarla tekrarlayan, şiddetli kusma ataklarıdır. Çocuk, bu ataklar arasında genellikle tamamen sağlıklıdır. Bu durum bazen migrenle ilişkili olabilir.

Çocuklarda Kusma Neden Olur?

Çocuklarda kusma neden olur sorusunun tek bir cevabı yoktur; çünkü kusmanın ardında yatan nedenler çocuğun yaşına göre büyük farklılıklar gösterebilir. Çoçuklarda kusmanın nedenleri arasında basit ve kendiliğinden geçen durumlardan, acil müdahale gerektiren ciddi sağlık sorunlarına kadar geniş bir yelpaze bulunur.

Yenidoğan ve bebeklerde (0-12 ay) sık rastlanan nedenler şunlardır:

  • Viral mide-bağırsak enfeksiyonları (genellikle ishal de eşlik eder, ateşsiz kusmak da görülebilir).
  • Gastroözofageal reflü (GÖRH).
  • Pilor stenozu (özellikle 2-12 haftalık bebeklerde, beslenme sonrası fışkırır tarzda kusma tipiktir).
  • Bağırsak tıkanıklıkları veya doğumsal anomaliler.
  • İnvajinasyon (bağırsak düğümlenmesi).
  • Gıda alerjileri 

Daha büyük çocuklar ve ergenlerde (1-18 yaş) ise şu nedenler ön plana çıkar:

  • Viral mide-bağırsak enfeksiyonları (en sık neden).
  • Gıda zehirlenmesi.
  • Apandisit (karın ağrısı ve iştahsızlıkla birlikte).
  • İdrar yolu enfeksiyonu.
  • Taşıt tutması.
  • Diyabet (Şeker Hastalığı)
  • Ergenlerde gebelik, yeme bozuklukları veya madde kullanımı da kusmaya yol açabilir.

Çocuklarımızın sağlıklı geleceği bugünden başlar. Yenidoğan bakım ve takibi, 0-18 yaş arası çocuk hastalıkları ve takibi, büyüme ve gelişim gerilikleri, tüm çocuk enfeksiyon hastalıkları, ergen değerlendirmesi ve takibi, alerjik hastalıklar, beslenme ve uyku sorunları ile ilgili randevu almak için iletişime geçebilirsiniz.

Çocuklarda Kusma Durumunda Hangi Belirtiler Acil Tıbbi Yardım Gerektirir?

Çoğu kusma durumu evde basit önlemlerle yönetilebilse de bazı belirtiler (“alarm işaretleri”) altta yatan ciddi bir soruna işaret edebilir ve vakit kaybetmeden tıbbi yardım almayı gerektirir. Bu alarm işaretleri şunlardır:

  • Safralı kusma (koyu yeşil renkte)
  • Kanlı kusma (parlak kırmızı veya kahve telvesi gibi)
  • Şiddetli ve geçmeyen karın ağrısı
  • Karında belirgin şişlik veya gerginlik
  • Azalmış idrar çıkışı (bebeklerde 3 saatten, çocuklarda 6-8 saatten fazla bezin kuru kalması)
  • Kuru ağız ve dudaklar
  • Gözyaşının olmaması
  • Çökük gözler
  • Bebeklerde bıngıldağın çökük olması
  • Aşırı uyku hali, halsizlik, tepkisizlik
  • Bilinç değişikliği veya kafa karışıklığı
  • Teselli edilemeyen sürekli ağlama veya aşırı huzursuzluk
  • Bebekte bıngıldakta şişkinlik
  • Ateşle birlikte ense sertliği veya ışığa hassasiyet
  • Kafa travması sonrası başlayan kusma
  • Yüksek ateş (özellikle 3 aydan küçük bebeklerde 38°C üzeri, daha büyük çocuklarda dirençli 40°C üzeri)
  • Kanlı dışkı veya “çilek jölesi” kıvamında dışkı
  • Bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklarda kusma
  • Reçeteli önemli bir ilacın kusulması
  • Kalıcı kusmayla birlikte büyüme ve gelişme geriliği
  • 12 haftadan küçük bebekte ikiden fazla kusma (normal tükürme dışında).

Çocuklarda Kusma Nedeninin Teşhisi Nasıl Konulur?

Kusmanın nedenini anlamak, doğru tedavi için en önemli adımdır. Teşhis süreci genellikle detaylı bir konuşma ile başlar. Hekiminiz, kusmanın ne zaman başladığı, ne sıklıkta olduğu, kusmuğun görünümü (fışkırır tarzda mı, safralı mı, kanlı mı gibi), eşlik eden başka belirtiler (ishal, ateş, karın ağrısı gibi) olup olmadığını soracaktır. Çocuğun genel sağlık durumu daha önce geçirdiği hastalıklar, herhangi bir kafa travması öyküsü ve kullandığı ilaçlar da önemli bilgilerdir.

Ardından dikkatli bir fizik muayene yapılır. Çocuğun genel görünümü, sıvı alım durumu (dehidratasyon belirtileri), ateşi, nabzı ve solunumu değerlendirilir. Karın muayenesi, karında hassasiyet, şişlik veya ele gelen bir kitle olup olmadığını anlamak için çok önemlidir. Gerekirse bilinç durumunu, bıngıldağın durumunu (bebeklerde) ve ense sertliğini değerlendirmek için nörolojik muayene de yapılır.

Bu ilk değerlendirmelerin ardından, altta yatan nedeni doğrulamak veya dışlamak için bazı ek testler istenebilir. Bunlar arasında kan testleri (vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini, enfeksiyon varlığını, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını kontrol etmek için), dışkı testleri (özellikle ishal varsa, enfeksiyon etkenlerini aramak için), idrar tahlili (idrar yolu enfeksiyonunu veya vücutta keton olup olmadığını anlamak için) ve çeşitli görüntüleme yöntemleri (karın röntgeni, ultrason, bilgisayarlı tomografi veya MR gibi) bulunabilir.

Çocuklarda Kusma İçin Hangi Tıbbi Tedaviler Uygulanır?

Çocuklarda kusmanın tıbbi tedavisi, tamamen altta yatan nedene, kusmanın ciddiyetine ve çocuğun genel sağlık durumu ile sıvı kaybının derecesine bağlıdır. Eğer çocuk ağızdan yeterli sıvı alamıyorsa, ciddi dehidratasyon belirtileri gösteriyorsa veya evde yapılan sıvı takviyesi denemeleri başarısız olmuşsa, damar yoluyla (intravenöz) sıvı verilmesi gerekebilir. Bazı durumlarda, özellikle viral mide-bağırsak enfeksiyonlarına bağlı kusmalarda, doktor kontrolünde ondansetron gibi kusma önleyici (antiemetik) ilaçlar, çocuğun ağızdan sıvı alımını kolaylaştırmak için kullanılabilir. Ancak bu ilaçların, altta yatan apandisit gibi ciddi bir durumu gizleyebileceği unutulmamalıdır.

Esas tedavi, kusmaya yol açan ana sorunun ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin pilor stenozu veya apandisit gibi durumlar cerrahi müdahale gerektirirken, bakteriyel bir enfeksiyon (idrar yolu enfeksiyonu gibi) uygun antibiyotiklerle tedavi edilir. Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) gibi durumlarda ise yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi gündeme gelebilir.